16 Nis 2009

İbrahim saraçoğlu vajinal akıntı için soğan suyu kürü


Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu kadınlardaki vaginal akıntıya karşı uygulanacak soğan suyu kürünü anlattı:

Vajinal akıntıyı gidermek için soğan suyu kürü:



1 orta boy beyaz soğanı ( kırmızı ve mor soğan olmaz ) dörde bölün. önceden kaynatılmış 2 su bardağı klorsuz suya koyarak 5 dakika kaynattıktan sonra içine başka bir şey katmadan öğle ve akşam yemeklerinden önce 1er bardak suyunu için. Kürü 15 gün uygulayıp sonlandırın.

Soğan kürünü adet döneminde uygulamanın bir sakıncası yoktur. Ancak, etki bakımından en uygun zaman adet bitiminden en erken 7 gün sonra başlamaktır.

Kür uygulandıktan sonra 2. adetinizi görmeden 10 gün önce tekrar 5 gün veya 7 gün bu soğan suyu kürünü uygulamalısınız.

Hamile kalmak için bu kürün üzerine kuru incir kürünü uygulamalısınız.

Uyarı: Bu soğan suyu kürünü 15 günden fazla uygulamayın.

Bu kürü uygulamaya başladığınızda 2. - 3. günden itibaren akıntılarınızın çözüldüğünü ve ne kadar fazlalaştığını hayretle göreceksiniz.

Bu kür erken menopoz , çikolata kisti, 3 cm. den küçük miyomlar, adet düzensizliği ve polikistik over şikayeti olan olan bayanlar için de mükemmel bir çözümdür.Yumurtalıklardaki kisti tamamen ortadan kaldırmaktadır.

Uyarı : Sitemizdeki bilgiler paylaşım amaçlıdır.Sayın Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu'na sorularınızı kendisine ait www.saracoglu.at sitesini ziyaret ederek iletişim bölümünden sorabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yasal Uyarı

YASAL UYARI

Bu sitedeki bilgiler tavsiye niteliğinde olup tedavi amaçlı değildir. Uygulamaların sorumluluğu site sahibine ait değildir. Sağlık sorunlarınız için mutlaka bir hekime danışınız.Hekiminizin verdiği ilaçlar var ise mutlaka kullanınız.Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız. Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı teşhis amacı yoktur.

ALTERNATİF TIB

Son çeyrek yüzyılda modern yaşam tarzının getirdiği, kötü beslenme, hareketsizlik ve stres etkileri yaşamımızın dengesini alt üst etmiş durumdadır. Bu gibi nedenlerden dolayı çağımızda hastalıklarda artışlar görülmüştür. Tıp ilerlemesine rağmen, her derde deva olamamıştır. Bu gelişmeler üzerine asıl çarenin doğada olduğu anlaşılmıştır. Eskiden "kocakarı ilaçları" olarak tabir edilen yöntemlerin, günümüzde Alternatif Tıp inceleme alanına girmesi ile bitkilerin vucudumuz üzerindeki olumlu etkileri de kanıtlanmıştır. Doğadaki meyveler,sebzeler, baharatlar ve şifalı bitkiler bizlere doğanın bir hediyesi, yaradanın bir ikramıdır. Bizim bu ikramdan yararlanmamız alternatif tıbbın ortaya çıkışına ortam hazırlamıştır.